Taşındık, yeni adresimiz için tıklayınız.

Yeni adresimiz: www.katilimsizturk.com ...

Taşındık, yeni adresimiz için tıklayınız.

Yeni adresimiz: www.katilimsizturk.com ...

Taşındık, yeni adresimiz için tıklayınız.

Yeni adresimiz: www.katilimsizturk.com ...

Taşındık, yeni adresimiz için tıklayınız.

Yeni adresimiz: www.katilimsizturk.com ...

Taşındık, yeni adresimiz için tıklayınız.

Yeni adresimiz: www.katilimsizturk.com ...

21 Şubat 2016 Pazar

Teknolojinin Bizi Depresyona Sürüklediği 5 Nokta


Teknolojiyi hayatımıza dahil ettikçe depresif insanlara dönüştüğümüzü görebiliyoruz. Teknoloji ve depresyon her ne kadar birbirlerinden bağımsız gibi de görünseler de el ele vermiş, bizi tarifsiz sıkıntılara boğabilecek kapasiteye sahip ilintili iki konu. Klinik depresif vakalar, anlık sinir krizleri, dönemsel endişeler daha önce insanoğlunu bu kadar tedirgin etmiyordu. Ancak artık güncel yaşamın bir parçası olacak kadar kanıksanmış vaziyetteler.
Aslında teknolojinin zaten var olan ancak bir şekilde bastırılan duyguları tetiklediğini söylemek de mümkün. Teknolojinin insan yaşamına olan potansiyel etkisi, hayatı kolaylaştırma amacına paralel olarak çeşitli sıkıntıları da beraberinde getiriyor.  Peki, teknoloji hangi noktalarda bizi depresif bir birey haline getiriyor.

İnternet ve depresyon

İnternet, geçtiğimiz 30 yıla ve geleceğe objektif olarak bakarsak, internetin hayatımızda en önemli rollerden birini oynadığını kabul etmek gerekiyor. Bu iletişim ve bilgi otoyolunda bulunuyor olmak son derece bağımlılık yaratabiliyor. Bugün 48 saat internetsiz kaldığınızı hayal edebiliyor musunuz? İçine düşeceğimiz boşluğun tarifi mümkün değil. İnternet üzerinden bilgiye ulaşma alışkanlığı insanlarda gerçek bilgiyi arama düzenini tamamen farklı bir duruma getirmiş bulunuyor. Anında birden fazla kaynağı tarayabilmek hafıza yapımızı değiştiriyor. Anlık bilgileri öğrenmemizi engelleyebiliyor. Sadece kopyalayıp bir yerlere yapıştırdığımız, profesyonel ya da sosyal mecralarda anında paylaşıp unuttuğumuz tonlarca gigabayt bilgi zihnimizde kalmıyor. Öğrenmiyor sadece aktarıyoruz. Bu yüzden "yeni bilgi" anlayışı da tamamen değişiyor. Aşırı bilgi yüklenmesi kronik bir bağımlılık yaratıyor. Ancak bu bilgiyi aklımızda tutamıyor, sadece daha çoğunu istiyoruz.
İnternet ve depresyon
Terapistlere göre internetin depresyona mı yol açtığı, yoksa depresif kişilerin internete mi sığındığı hala bir tartışma konusu. Ancak internet bağımlılığı denen bir gerçek de var. İnternet Son Derece Mutsuz Bir Nesil Yetiştiriyor Olabilir mi? makalemizde bunun üzerinde oldukça detaylı durmuştuk. İnternet bir kaçış yolu olarak kullanılıyorsa depresyon kaçınılmaz. Mutlaka ruhsal sıkıntılar baş gösteriyor.

Akıllı telefonlar ve depresyon

Akıllı telefon bağımlılığı aslında internet tarafından körüklenen bir davranış biçimi. Akıllı telefonlar çevrimiçi olabilme özelliğine sahip olmasalardı bu tür bir davranış bozukluğundan bahsediyor olmayacaktık. Yukarıdaki sorunun aynısını akıllı telefonlar içinde soralım. Bugün 48 saat akıllı telefonunuzdan uzak kalsanız haliniz ne olurdu? İnternete bağlı kalmak için bir araç olarak kullandığımız akıllı telefonlarımız aslında bizi yalnızlığımızdan uzaklaştıran, bir uyuşturucu etkisi yaratan, elimizden düşürmediğimiz cihazlar. Mesela, kaldığımız bir otelde kablosuz internet yoksa veya bir yerlerde cep telefonunuz çekmiyorsa telaşa kapılıyor, cihazın pili azalmışsa huysuzlanıyor ve işlerin ters gideceğini düşünüyoruz. Bunların hepsi, cep telefonu bağımlılığının yarattığı "sürekli erişilebilir" olma" stresinin tipik işaretleri olarak gösteriliyor.
İnternet ve depresyon
Coventry Üniversitesi Psikoloji, Davranış ve Başarı Araştırma Merkezi'nde görevli endüstriyel psikolog Dr. Christine Grant’a göre, "Sürekli erişilebilir olma" kültürünün olumsuz etkileri, zihnimizin hiçbir zaman dinlenemiyor olması, vücudumuza toparlanması için zaman ayırmıyor olmamız, depresyonu tetikleyen sebeplerden sadece bazıları.

Sosyal medya ve depresyon

Sosyal medya psikolojisi ise çok daha vahim bir durum. Çünkü yukarıdaki her iki etkenin harmanlandığı ve tüm olumsuzluklarını çekirdeğinde taşıdığı davranış biçimlerini tetikleyebiliyor. Sosyal medya aslında internet üzerinde çalışan, bilginin tek yönlü değil çift yönlü ve anlık olarak paylaşıldığı farklı amaçlara sahip iletişim platformlarının hepsine birden verilen bir isim. Bu paylaşım için bilgisayarımızın başında olmanız da gerekmiyor, bu ağa katılabilmek için sadece internet bağlantısı yeterli oluyor. Akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlar sayesinde artık her an “sosyal” olmamız mümkün olduğuna göre, yukarıdaki birinci ve ikinci maddelerle ilgili her olumsuz durum bu maddeyi de etkileyebiliyor.
Sosyalleşmenin psikolojik bir ihtiyaç olduğunu asla yadsıyamayız. Çevrimiçi olarak sosyal ağlara dahil olmak elbette sosyalleşmenin bir türü. Sosyal ağları kullanmanın psikolojik zemininde ne anlama geldiği ise oldukça önemli.  Burada bireyin bir yapıya ait olma ve kendini sunma tutkusu önemli bir rol oynuyor. Ait olma ihtiyacı sosyal ilişkiler kurma ve sürdürmenin, dolayısıyla da sosyal ağlarıkullanmanın bir gerekçesi olarak işaret ediliyor. Bu modelde kendini tanıtmak da bir ihtiyaç olarak sunuluyor. Sosyal medya bunun için ideal bir zemin hazırlıyor. Bu zeminde başarının kıstasları o kadar farklı ki uyum sağlayamıyorsak depresyona giriyoruz.
Sosyal medya ve depresyon
İngiltere’de yapılan bir araştırma; gençlerin giderek narsist olduğunu, sosyal ağların da (ki araştırma doğrudan Facebook ile ilgiliymiş)  bunun için ortam yarattığını ortaya çıkarmış. Gençlerin eğitim aldıkça aslında giderek kendi değerleri üzerine ve diğerlerinin gözünde nasıl göründüklerine odaklandıklarını saptayan araştırmanın detaylarında, bu durumun sosyal medya davranışlarıyla yıpratıcı boyutlara ulaştığını da görebiliyoruz. Giderek bencilleşme eğilimi sadece Batılı ülkelere özgü değil. Üniversitelerde yapılan toplumsal araştırmalara göre, Türk gençliği de aynı yolda ilerliyor gibi görünüyor. Bir diğer araştırma da kullanıcıların Facebook hesabında ne kadar arkadaşı varsa sosyal uyumunun o kadar az olduğuna dikkat çekiyor. Tüm bu araştırmaların satır aralarında sosyal medyanın depresyon ile ilişkisini görmezden gelemiyoruz elbette.

Pornografi ve depresyon

İnternet üzerinde hızlı yayılan ve farklı zihinsel ve ruhsal bozukluklara yol açan bir diğer unsur da yukarıda saydığımız 3 yol ile kullanıcılara ulaşan içerikler. Dijital iletişim ve bilişim çağında internet-sosyal medya ve akıllı cihazlar üçlüsü ile ulaştığımız içeriklerin de depresyon ile çok yakından ilişkisi var. Bunların en vahimi ise pornografi. Teknolojik bağımlılıklardan bahsederken pornografi bağımlılığını görmezden gelemiyoruz. Pornografi bağımlılığı sadece ilgili videolarla bağımlılık yaratmıyor, pornografik içeriğin yer aldığı tüm simülasyonları kapsıyor. Resim, oyun, video gibi aracı medyalarla hızlı yayılabiliyor. Bunun yanı sıra porno bağımlılığı yüksek hızlı internetin ortaya çıkmasıyla daha hızlı bulaşabiliyor.
Pornografi ve depresyon
Pornografi bağımlılığı insanı depresyona sürükleyen pek çok etkiyi bünyesinde barındırıyor. Bu etkiler sosyal, psikolojik, fizyolojik ve klinik bağlamda değerlendirilebiliyorlar. Bir pornografi bağımlısı esasında dış dünyada normal bir insan gibi görünse de sosyal, psikolojik ve fizyolojik problemleri bünyesinde taşıyor. Porno bağımlılığını en büyük etkisi erkeklerde cinsel fonksiyon kaybı olarak ortaya çıkıyor. Bu da uzun dönem depresyona girilmesine yol açıyor. Diğer yandan bu bağımlılıkla eşler ve partnerler arasında sevgi, saygı, ve diyalog bitiyor. İlişkiler ve aileler dağılabiliyor.

Oyunlar ve depresyon

Bilgisayar oyunlarının bağımlılık yaratmasının kaçınılmaz olduğunu düşüneler, hatta göğsünü gere gere "ben bir bilgisayar oyunu bağımlısıyım" diyenlerimiz çıkabilir. Ancak bu durumun zaman içinde depresyon yaratacağını söylersek belki bir durup düşünebiliriz, neden? Evet, oyun oynarken zrarlı bir şey mi yapıyoruz? Kendimize ayırdığımız bu vakit içerisinde motor reflekslerimizi güçlendiriyor, göz dikkat yeteneğimizi geliştiriyor ve üstelik zekamızı da kullanıyoruz. Nasıl depresyona girmemiz mümkün olabilir ki? Ancak her şeyin fazlası maalesef ruh dengemizi bozuyor. Bilgisayar oyunu oynemek ve bağımlısı olmak arasında ince bir çizgi ver ve bunu çizgiyi aştığımızı çoğu zaman fark edemiyoruz.
Oyunlar ve depresyon
Eğer sürekli oyunlardan bahsediyor ya da bilgisayar oyunundan başka bir şey istemiyorsanız, bilgisayarda çok fazla vakit geçirip yemeyi içmeyi unutuyorsanız ya da yemeğinizi bilgisayar önünde yiyorsanız tehlikedesiniz. Bilgisayarınızı kullanabilmek için artık yalan söylüyor, kimseyle cihazı paylaşmıyorsanız, zaman duygusunu kaybettiyseniz tehlikedesiniz. Başka bir işle meşgulken bile bilgisayarınızı özlüyorsanız, sosyal ortamlarda sürekli oyunlardan bahsediyorsanız, uyku problemi yaşıyor ya da çok geç saatlerde yatarak, sürekli yapması gerekenleri erteliyorsanız durum son derece ciddi görünüyor. Öte yandan sırt, bilek, baş ağrısı gibi fiziksel sıkıntılar yaşıyorsanız işte tüm bu belirtiler maalesef hem bağımlı hem de depresyona açık bir kişiliğiniz olduğu anlamına geliyor.

Ama sonumuz depresyon olmayabilir

İnternetin ve bu iletişim teknolojisinin bize sağladığı olanakları şımarık bir şekilde tüketmemek elimizde. Yukarıda saydığımız dezavantaj sayılabilecek etkenler bize zorla dayatılmıyorlar. Hepsinin kontrolü tamamen kişisel irademize bağlı ve bu hiç de imkansız değil. Teknoloji biz kendimizi dağıtalım depresyona girelim diye gelişmiyor. Bağımlılık ve depresyon tamamen aşırılıkla ilgili ruhsal rahatsızlıklar. Bunun üstesinden gelemiyorsak belli noktalarda profesyonel yardım almayı da ciddi olarak düşünmeliyiz.

Alıntıdır : Kaynak

2016 Yılının Teknoloji Falı


Vaat etmek sadece politikacılara özgü bir maharet değil. Teknoloji devleri de, her sene "bir sonraki sene kesin olacak" diyerek birçok şey vaat edebiliyorlar. Google, Samsung, Apple ve benzeri pek çok teknoloji devinin bazen mangalda kül bırakmadıkları zamanlarda oluyor ancak bu vaatlerin hepsini göremiyoruz.
Elbette bu durum şirketlerin "yalancı" oldukları ya da işkembeden salladıkları manasına gelmiyor. Mutlaka göremediğimiz projeleri bir şekilde engelleyen durumlarla karşılaşıyorlar ve planlarını ileri atmak zorunda kalıyorlardır. Neyse, biz onların elçisiyiz. İşte büyük teknolojik marka ve otoritelerinin 2016 yılı için vaat ettikleri şeyler.

Mobil teknoloji öngörüleri

Asya’da dengeler değişecek

Otoritelere göre Asya kıtasının en büyük mobil pazarı Çin. Ancak bu pazar sıkıntı yaşıyor. Hindistan daha çok öne çıkmaya başlamış durumda. 2016 yılında Asya’da dengeleri değiştirecek yeni pazarın Endonezya olacağı düşünülüyor. Endonezya’da 2015 yılının başından 2016 yılının ilk ayına kadar akıllı cihaz satışları yüzde 20 artmış durumda.

Xiaomi kesinlikle tüm dünyaya açılacak

Mobil cihazların dünyası aslında Asya’dan yönetiliyor. Bildiğimiz ve kullandığımız çoğu mark burada üretiliyor ve dağıtılıyor. Henüz kendini dünya pazarına tam anlamıyla açamamış olan Xiaomi’nin2016 yılında şeytanın bacağını kıracağı ve küresel pazara açılarak Samsung ve LG’yi tahtından edeceği düşünülüyor.
mobil dünya

Satışlar artacak ikinci el piyasası karışacak

2016 yılında 2015 yılına oranla daha kaliteli üst sınıf ve daha tatmin edici orta sınıf akıllı telefonların geleceği şimdiden biliniyor. Bu durumda tüketim yeni nesil bu cihazlara kayınca ikinci el piyasasının değer marjı da tamamen farklı olacak. Eskisi gibi 2015 model telefonları yarı fiyatına bulabilmek bir hayal olacak.

Dünya uygulamaya doyacak

Gerek iOS gerek Android olsun her iki dev markette de 4 milyona yakın uygulama dolaşıyor. Bağımsız uygulama geliştiriciler 2016 yılında tamamen kurumsal yapıya sahip uygulama şirketlerine yenik düşebilirler. Öte yandan özellikle Android için güvenlik sorunlarının daha da artacağı öngörülüyor.

Android 6.0 Marshmallow geride kalacak

Kullanım oranı çok düşük olan Marshmallow bu sene Android N ile karşı karşıya kalacak. Sancılı bir adaptasyon süresi yaşayan Marshmallow maküs talihini bu sene de yenemeyecek. Android N, 2016 yılının sonuna yetişirse Marshmallow’u tamamen unutmamız mümkün olabilir.

Samsung Galaxy serisine en az 5 telefon daha eklenecek

Samsung Galaxy 7 ve ailesi şirketin beklentilerinin altında kalacak bir satış performansı yakalayacaklar. 206’nın ikinci çeyreğinden itibaren farklı sınıflarda Samsung akıllı cihazlar havalarda uçuşacak. Şirket bu zararını kapatabilmek için kesinlikle 5 adetten daha fazla Galaxy serisi telefon çıkaracak. 
Nesnelerin interneti

Nesnelerin İnterneti öngörüleri

Arabaların çoğu birbirine bağlanabilecek

Bağlantılı araçlar kavramı 2016’da oldukça önem kazanacak. ABD’ye 2016 yılında gönderilen araçların yüzde 60’nın bağlantılı araç teknolojisine sahip olacağı öngörülüyor. IoT yani Nesnelerin İnterneti altyapısı 2015’e oranla daha hızlı gelişecek ve bu otomasyon rutin hale gelebilecek.

Sürücüsüz arabalar kabul görecek

Yıllardır geliştirilmeye çalışılan sürücüsüz arabalar teknolojisi 2016 yılında ivme kazacak. Google ve Tesla ile berber otomotiv devlerinden etkili demolar ve atılımlar beklemek mümkün olabilecek. Öte yandan sürücüsüz arabaların yaşadığı kanuni bazı engellerin de tek tek kalktığına şahit olabileceğiz.
Bağlantılı arabalar

Siber sigorta kavramı başlayacak

Nesnelerin internetiyle beraber bu teknolojiyi kullanan cihazların sigortalanma kapsamları da değişecek. Bu sisteme siber sigorta adı verilecek. Sürücüsüz arabaların sigortalanma kriterleri ile geleneksel araçların prosedürleri aynı olmayacak.

Taşıtlar fosil yakıtlardan arınacak elektrik enerjisi devrimi yaşanacak

Sadece elektrik değil, güneş enerjisiyle bataryalarını şarj edebilen ekonomik arabalar 2016 yılında kabuklarından çıkacaklar ve küresel olarak daha tanınır ve satın alınabilir bir hale gelecekler. Fosil yakılar daha hızla terk edilecekler. Sürücüsüz, birbiriyle bağlantılı ve alternatif enerjilerle çalışan taşıtlar hızla yayılacaklar. IoT eko sistemi hızla kabul görecek.
Adil kullanım kotası

Ülkemizde neler olabilir?

Adil kullanım kotası kalkar mı?

Türkiye’de yerel gelişmelere verilen önem ortada. Pek çok girişimci bir süre gazetelerde haber oluyor ve daha sonra kendilerinden haber alınamıyor. Öte yandan bırakın IoT’ye Türkiye’de henüz sürdürülebilir bir internet teknolojisi olduğunu söylemek bile oldukça güç. İnsanlar arabalarından internet kullanarak tüm şehir ağına dahil olabilirken, biz hala AKK (adil kullanım kotası) diye bir “şey” ile uğraşıyoruz. Umarım 4.5G teknolojisiyle bu prangadan kurtulmamız mümkün olabilir. Türkiye’de teknolojik gelişmelerin önünün açılabilmesi için yatırım ve destek olanaklarının ve destek politikalarının değişmesi gerekiyor.
Ancak yine de enseyi karartmamak lazım. Türkiye henüz teknolojik atılımlar adına yolun çok başında. 2016’da olmasa bile önümüzdeki birkaç yıl içinde belki de bizimde bir Google’ımız ya da Apple’ımızolabilir. Neden olmasın? Yeter ki şu rant sevdamızdan bir vazgeçelim.

Alıntıdır : Kaynak

OfficeSuite 8 + PDF Converter Premium v8.5.4599 Türkçe




Windows için Microsoft Office programı neyse, Android kullanıcıları için de OfficeSuite programı odur.

Re-Loader Activator 2.2 Final Türkçe





Bir çok lisanslama programı olmasına rağmen en kullanışlılarından birisi olan Re-Loader portable özelliğiyle kullanıcılara kolaylık sunuyor.

Free Alarm Clock v4.0.1 Final TR | Katılımsız





Bu küçük yazılım,siz bilgisayar başındayken sizin belirlediğiniz zamanlarda sizi sesli bir şekilde uyarmaya yarar.

20 Şubat 2016 Cumartesi

Chrome Eklentileri - WhatFont

İnternet sitelerinde gezerken,gördüğünüz fontlar çok mu hoşunuza gitti? İsimlerini öğrenmek ister misiniz? O zaman bu eklenti tam size göre...



Chrome Eklentileri - Eye Dropper


İnternette gezerken hoşunuza giden rengin,renk kodunu merak ediyor musunuz? Eğer cevabınız evetse bu eklenti sizlere göre... 


Chrome Eklentileri - Instagram for Chrome


Tarayıcınızdan Instagram'a girmek ister misiniz? Eğer cevabınız "Evet" ise bu eklenti tam size göre...


Chrome Eklentileri - Hover Zoom +


Bu eklenti ile Facebook,Twitter,Google vb sitelerdeki resimlere tıklamadan orijinal boyutunu görebileceksiniz. Özellikle sosyal medyada merak ettiğiniz profillerin fotoğraflarını tam boy olarak görebileceksiniz.



Chrome Eklentileri - Google Auto Next Page


Bu eklenti ile Google üzerinden aramalar yapmak çok daha kolay. Sayfa sayfa değiştirmek yerine,siz aşağı indikçe yeni sayfalar gelsin.

Chrome Eklentileri - IP Etki Alanı


Gezindiğiniz sitelerin hangi ülkelere ait olduklarını,ip adreslerini vs gibi bilgilerini bu eklenti ile öğrenebilirsiniz.



Chrome Eklentileri - Website Informer Addon

Bu eklenti sayesinde girdiğiniz internet siteleri hakkında çok detaylı bilgilere ulaşabileceksiniz.


Trend Micro HijackThis Nedir? Nasıl Kullanılır?


Trend Micro HijackThis mükemmel bir detektör ve temizleyicidir. Bilgisayarınızdaki tüm zararlı yazılımları tespit edin ve temizleyin.




13 Şubat 2016 Cumartesi

Chrome Eklentileri - Adguard Adblocker



Rahatsız edici reklamlardan çok mu sıkıldınız? Bu eklenti tam size göre...


Diyanet Kur'an-ı Kerim 3.0 Final Türkçe | Katılımsız


       

                   Diyanet Kur'an-ı Kerim 3.0 Final Türkçe Katılımsız

Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'i öğrenmek istiyor musunuz? Eğer bu soruya samimi olarak "Evet" cevabını verebiliyorsanız bu program tam size göre.